Kamu'ya özel sektör CEO'ları mı geliyor?



Orta vadeli programda yer alan "Kamuda insan kaynak kalitesinin artırılması" başlıklı bölümdeki ifadeler, biranda kamuoyunda heyecan uyandırmıştır. Bizde acaba bilindik hususların dışında yeni bir şeyler var mı diye heyecanlandık ve bugünkü yazımızı bu konuya ayırdık.

* Liyakati şimdiye kadar anlaşılamayan emekli CEO'lar mı geliyor?

Orta Vadeli Programda yer alan "kamudan ve özel sektörden emekli veya görevden ayrılmış liyakat sahibi, özel veya uzman personeli devletin çeşitli program proje ve misyonlarında gönüllü veya ücretli çalıştırabilecek esnek bir istihdam mekanizması oluşturulacaktır" ifadesi bir anda "Kamu sektöründe CEO dönemi" başlığıyla haberleşmeye başladı. Bizde keşke diye iç çekiyoruz.

657 sayılı KanununEmeklilerin yeniden hizmete alınması başlıklı 93'üncü maddesinde emekliye ayrılmış memurların kamuya tekrar dönüşü düzenlenmiştir. Ancak, 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinde emeklilerin tekrar kamuya dönüşünde ciddi kısıtlamalar olsa da üst düzey görevler için her zaman mümkündür ve engel de yoktur.

Kaldı ki kamu kesimine özel sektörden nitelikli personel transfer yapılmaya çalışıldı da mevzuat engeline mi takıldı? Özel sektörden dünde transfer vardı bugünde olacak, yarın da. Bu haliyle programa personel uzmanı eli değmediği anlaşılıyor. Yoksa bu ifadeler yazılmazdı.

Diğer acıklı bir durum ise programda yer alan ifadelerden kamuda yeterince nitelikli insan kaynağı olmadığı izlenimi verilmeye çalışılmasıdır. Bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Zaten kamuda yeterince nitelikli insan kaynağı vardır. Sorun nitelikli insan kaynağının etkin kullanılıp kullanılamadığıdır. İşportacı idarecilerin cirit attığı bir ortamda nitelikli insanların etkin olması oldukça zordur.

Programda yer alan ifadelerden "Kamuya özel sektör mantığı geliyor. Bürokraside özel sektörden emekli olmuş ya da görevden ayrılmış liyakat sahibi üst düzey yöneticiler çalışabilecek." şeklindeki bir algı doğru değildir. Kaldı ki ihtiyaç duyulunca daha önce emekli olmuş kişiler üst düzey kadrolara getirilmektedir. Nitekim atama kararnamelerine bakılınca 657 sayılı Kanunun 93'üncü maddesi görülecektir.

* Programa göre kamu personel rejimine yönelik de önemli adımlar atılıyor mu?

Haberlerde "Hükümetin üç yıllık ekonomi programında kamu personel rejimine yönelik de önemli adımlar atılıyor" ifadelerine rastlıyoruz. Buna da keşke demek durumundayız. Programda yıllardır gündemden düşmeyen "Kamu Personel Reformundan" tek kelimeyle dahi bahsedilmemiştir. Öyleyse hangi soruna çözüm getirilecek? Rahmetli Erbakan'ın tabiriyle programda "pansuman tedbirlerin" ötesine geçilememiştir.

* Programa göre kamuda insan kaynağı kalitesinin artırılması nasıl olacak?

Programda kamuda insan kaynağı kalitesinin artırılması başlığı altında birçok hususa yer verilmiştir. Buna göre; 1- Kamuda merkez ve taşra teşkilatı arasındaki ilişki güçlendirecek taşradaki uygulama etkinliği ve personel kalitesi iyileştirilerektir. Bu ifadenin özünde hiçbir anlamı yoktur. Programda yer almasaydı sanki bunlar yapılmayacak mıydı?

2- TODAİE, pratik eğitimler vererek kamuya personel yetiştiren, yetişmiş personelin bilgilerini güncelleyen bir kamu personeli yetiştirme merkezi olarak yeniden yapılandırılacak ve bakanlıkların ihtiyaçları doğrultusunda her yıl kamu personeli yetiştirme programları gerçekleştirilmesi sağlanacaktır. TODAİE'nin 7163 sayılı kuruluş kanununa bakılırsa bu Kurumun asıl görevinin bunları yapmak olduğu görülecektir. Anlaşıldığı kadarıyla metnin hazırlanmasında yeterli özen gösterilmemiştir.

3- Kamudan ve özel sektörden emekli veya görevden ayrılmış liyakat sahibi, özel veya uzman personeli devletin çeşitli program proje ve misyonlarında gönüllü veya ücretli çalıştırabilecek esnek bir istihdam mekanizması oluşturulacaktır. Bu ifadeyi okuyunca kamudaki nitelikli insan kaynağının istihdam sorununun anlaşılamadığı görülmektedir. Daha öncede ifade ettiğimiz üzere kamudaki sorun nitelikli insan kaynağının kullanılmak istenmemesidir. Yoksa kamuda yeterince nitelikli insan kaynağı vardır. Bu köşeyi takip edenler kamudaki işportacı yönetici sorununu sıklıkla yazdığımı hatırlayacaktır.

4- Kamu ile özel sektör ve sivil toplum kesimleri arasındaki koordinasyon, işbirliği ve katılımcılık artırılacaktır. Doğrusu bunların programda olmasını anlamakta zorluk çekiyoruz. Çünkü, bunlar olmazsa olmaz şeylerdir. Hala bu konulardan bahsediliyor olması üzücüdür.

5- Kamunun STK'lar ve toplum kesimleriyle istişaresi güçlendirecektir.

6- Vatandaşlara sunulan hizmetlerin hız ve kalitesi ölçülerek performans değerlendirmesi yapılacak sonuçlar kamuoyuyla paylaşılacaktır.

7- Belediyelerin aldığı kararlar ve kaynak kullanımında yerindeliğin sağlanması için vatandaşların bilgilendirilmesi ve görüşlerinin alınması suretiyle denetimi rolü güçlendirecektir.

* Programda insan kaynaklarıyla ilgili başka neler var?

Programda insan kaynaklarıyla ilgili başka hususlara da yer verilmiştir. Buna göre; 1- Kadınların iş hayatına katılımının artırılması amacıyla bakım hizmetleri desteklenecek ve buna yönelik alt yapı güçlendirecektir.

2- Başta kadınlar olmak üzere özel politika gerektiren grupların istihdamını kolaylaştırmak üzere mevzuatta yer alan esnek çalışma biçimlerinin hayata geçirilmesi sağlanacaktır.

3- Sosyal yardım alan çalışabilir durumdaki bireylerin üretken duruma getirilerek sürdürülebilir gelir elde edebilmelerinin sağlanması amacıyla aktif işgücü programlarından etkin bir biçimde yararlanılacaktır. 4- Toplum yararına çalışma programı gözden geçirilerek etkinleştirilecektir.

* Programda yer alan en acıklı konu

Bize göre programda yer alan "Kamuda yeni kurum kurulması sınırlandırılacak, mevcut kurumlar ihtiyaç doğrultusunda yeniden yapılandırılacaktır" ifadesi en acıklı olanıdır.

Bir kere, bir programla nasıl kanun çıkarılacağına karar verilemez. İkinci ise pıtrak gibi kurum kurulduğu bir ortamda bu ifadelerin anlamı yoktur. Nitekim bakanlıklar kuruluyor, olmadı yeniden yapılandırılıyor, o da olmadı değişiklik yapılıyor. Kanunla küçültülmeye çalışılıp da bilahare daha da büyültülen kurumlara çoklukla şahit olunmuştur. Bize göre öncelikle Kalkınma Bakanlığının yeniden yapılandırılmasından başlanılmalı ve biran önce Maliye Bakanlığı bünyesinde bir genel müdürlüğe dönüştürülmelidir. Aksi takdirde bu tür programlarla sıklıkla karşılaşırız.

Konular