2863 sayılı yasa kültür varlıkları için yeterli mi?



Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın düzenlediği Milli Kültür Şura'sının tavsiye kararında yerel yönetimlere arkeolog ve sanat tarihi istihdamı sağlanmalı maddesi de yer alıyor.

En son 1989 yılında yapılan Milli Kültür Şürası neden gündeme geldi?

28 yıldır yapılmıyordu. Aradan geçen zaman zarfında her alanda çok ciddi yenilikler yaşandı. En basit olarak iletişim, bilişim teknolojileri bugün bambaşka noktada. Ama biz hala eski yönetmelikle hareket ediyorduk. Şürayı yapmamızın sebebi, neredeyiz, dünya nerede, aradaki mesafe ne ve tüm bunları düzeltebilmek için neler yapabilirizi görmek istedik.

Sonuç bildirgesinde "Şehirlerimizin kültürel kimliğinin muhafazası ve tahribatın önlenmesi gerekir" dediniz...

Çözümü en zor sorunlarımızdan bir tanesi bu. Türkiye 50-60 senedir iç göç travması yaşıyor. Eski Yeşilçam filmlerindeki İstanbul'u gördüğünüzde tanıyamıyorsunuz. Şehirlerin etrafında oluşan yeni yerleşimler, bunların şehir merkezleri üzerinde oluşturdukları baskı sürecini yaşadık. Sosyal dokumuz o kadar sağlam ki bu travmatik şişmelere rağmen hala birlikteliği muhafaza ediyor.

HEPİMİZİN SORUMLULUĞU VAR

Sosyal açıdan durum böyleyken fiziki açıdan ciddi bozulmalar var. En son Karaköy Yolcu Salonu yıkıldı...

Tek tek mimarilere hiç girmeyelim çünkü olağanüstü aykırı örnekler var. Bunda hepimizin sorumluluğu var. Sadece koruma kurulları üzerinden bunlar zapturapt altına alınamaz. Sadece onlara bırakılamayacak kadar büyük bir mesele ile karşı karşıyayız. Yani üniversitelerin şehircilik bölümleri, mimari bölümleri var. Nihayetinde bu binaları da mimarlar yapıyor. O mimarları da Kültür Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetiştirmiyor. O mimarlara liyakat ehliyetini bakanlıklar vermiyor. Üniversitelerde bölümler var. O insanlar bu eğitimlerle, bu estetik kaygı ya da kaygısızlıkla mezun oluyorlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan "Boğaz'a yeni bir yasa gerekiyor" dedi... 2863 sayılı yasa kültür varlıkları için yeterli mi?

Şehirlerimizle ve İstanbul'la ilgili her şeyi tekrar tekrar düşünmekte fayda var. Bu düşünmeler ticaretin ve rantın belediyesi olmayacağı veya onların istismar edemeyeceği, dolanamayacağı yeni birtakım düzenlemelere ihtiyaç olduğu çok açık. Eski yönetmelikler, yasalar, kurullar yeterli olsaydı şehirlerimiz bu durumda olmazdı.

ALINAN TAVSİYE KARARLARINDAN BAZILARI

- Kültürün bütçedeki payı iki katına çıkarılmalı.

- Sinema dersi konmalı.

- Sanat etkinliklerinde sıfır KDV alınmalı.

- Koruma kurullarına nitelikli üye seçilmeli.

- Yerel yönetimlere arkeolog ve sanat tarihi istihdamı sağlanmalı.

- Sanat tarihi müfredata girmeli.

- Şehir ve semt kütüphaneleri 7/24 açık olmalı.

- Kültür polisi oluşturulmalı.

Konular