Avukatlık vekalet ücreti ödemesinde fiilen çalışma şartı nasıl anlaşılmalı?



İdareler lehine hükmedilen avukatlık vekalet ücretleri (başka bir göreve vekalet etme halinde ödenecek vekalet aylığı ile karışmaması için avukatlık vekalet ücreti ifadesi kullanılmıştır) kamu kurum ve kuruluşlarının hukuk birimlerinde çalışanlara belirli sınır dahilinde ödenmektedir. Vekalet ücretlerinin dağıtımında çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında farklı uygulamalar yapılmaktadır. Yazımızda, avukatlık vekalet ücreti ödenebilecekleri ve uygulama hatalarını açıklamaya çalışacağız.

Vekalet ücretine hükmedilmesi, vekalet ücretinin ödenmesi ve sınırları, vekalet ücretinden faydalanacaklar ve diğer hususlar 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamede düzenlenmiştir.

659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin "Davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı" başlıklı 14 üncü maddesi "(1) Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilir.

(2) İdareler lehine karara bağlanan ve tahsil olunan vekalet ücretleri, hukuk biriminin bağlı olduğu idarenin merkez teşkilatında bir emanet hesabında toplanarak idare hukuk biriminde fiilen görev yapan personele aşağıdaki usul ve sınırlar dahilinde ödenir.

a) Vekalet ücretinin; dava ve icra dosyasını takip eden hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü veya avukata %55'i, dağıtımın yapıldığı yıl içerisinde altı aydan fazla süreyle hukuk biriminde fiilen görev yapmış olmak şartıyla, hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara %40'ı (...) eşit olarak ödenir.

b) Ödenecek vekalet ücretinin yıllık tutarı; hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü, avukatlar için (10.000) gösterge (...)(1) rakamının, memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının oniki katını geçemez.

c) Yapılacak dağıtım sonunda arta kalan tutar, hukuk biriminde görev yapan ve (b) bendindeki tutarları dolduramayan hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara ödenir. Bu dağıtım sonunda arta kalan tutar üçüncü bütçe yılı sonunda ilgili idarenin bütçesine gelir kaydedilir." hükmündedir.

659 sayılı KHK'ya dayanılarak hazırlanan Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "Ödenecek vekalet ücretinin limiti ve dağıtım şekli" başlıklı 6 ncı maddesinde; "(1) Emanet hesabında toplanan vekalet ücretleri, vekalet ücretinden yararlanacak kişilere yıllık tutarı; (10.000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın oniki katını geçmemek üzere, aşağıdaki şekilde dağıtılır:

a) Dava veya icra dosyasını takip eden hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü veya avukata %55'i, vekalet ücreti dağıtımının yapıldığı yıl içerisinde altı aydan fazla süreyle hukuk biriminde fiilen görev yapmış olmak şartıyla, hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara %40'ı eşit olarak ödenir." hükmü bulunmaktadır. Söz konusu hükümlere göre;

1-Avukatlık vekalet ücreti İdareleri adli ve idari yargıda, icra mercileri ve hakemler nezdinde vekil sıfatıyla temsile yetkili kılınan hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara ödenir. Söz konusu unvanlar dışında bulunanlara hukuk biriminde çalışıp çalışmadığına bakılmaksızın vekalet ücreti ödenmez.

2- Hukuk birim amiri ve hukuk müşaviri olmakla birlikte aylık ücret ve tazminatları 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 10 uncu maddesine göre ödenenlere vekalet ücreti ödenmez. 375 sayılı KHK'nın söz konusu maddesinde maaşları ücret ve tazminat göstergesine göre belirlenen unvanlar kastedilmiş olup hukuk birimleri açısından bu unvanlar I. Hukuk Müşaviri, Maliye Bakanlığı Hukuk Müşavirleri ile bazı İdarelerin Genel Müdür düzeyindeki hukuk birim amirleridir.

3- 659 sayılı KHK'ya göre, İdarede görevli hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatların vekalet ücreti ödenmesinin ön şartı dağıtım yılı içerisinde fiilen görev yapılmasıdır. Yani, vekalet ücretleri sadece İdarenin hukuk biriminde fiilen görev yapan personele ödenir.

Burada Maliye Bakanlığı da dahil çoğu kamu kurum ve kuruluşunun 659 sayılı KHK 14 üncü maddesinde yer alan fiilen çalışma şartıyla ilgili hatalı uygulamasından bahsetmemiz gerekmektedir:

Anayasamızın 128 inci maddesinin ikinci fıkrasında; "Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. Ancak, mali ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır." hükmü bulunmaktadır. Söz konusu Anayasa hükmüne göre özlük işlerinin kanun veya kanun hükmünde kararname dışında başka bir norm ile düzenlenmesi mümkün değildir. Bu nedenle, tüzük, yönetmelik, genelge gibi diğer düzenleyici işlemlerle memurların özlük hakları düzenlenemeyeceği gibi bu tür düzenleyici işlemlerle özlük haklarının genişletilmesi ya da daraltılması da mümkün değildir.

659 sayılı KHK'da idareler lehine karara bağlanan ve tahsil olunan vekalet ücretlerinin idare hukuk biriminde fiilen görev yapan personele maddede belirtilen %55 ve %40 oranlarında ödenmesi gerektiği açıkça ifade edilmiştir. Fiilen görev yapma şartı hem dava veya icra dosyasını takip eden için öngörülen %55 lik kısım için hem de vekalet ücreti dağıtımının yapıldığı yıl içerisinde altı aydan fazla süreyle hukuk biriminde görev yapıp limiti dolduramayanlar için öngörülen %40 lık kısım için geçerlidir.

Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte "fiilen" ibaresine 659 sayılı KHK'ya aykırı olarak sadece %40 lık kısmın önünde yer verilerek yanlış uygulamaların yapılmasına sebebiyet verilmiştir. Yönetmelikte, KHK hükmü bir anlamda genişletilmeye çalışılmış, hem yukarıda zikredilen Anayasa hükmüne hem de 659 sayılı KHK hükmüne aykırı düzenlemeye yer verilmiştir.

Maliye Bakanlığınca ve diğer İdarelerce Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik esas alınarak davayı takip etmiş olan avukat veya hukuk müşavirine görevlerinden ayrılmış, emekli olmuş, istifa etmiş olsalar dahi vekalet ücretlerinin %55 kısmından limit dahilinde yararlandırılabileceği yönünde uygulamalar yapılmaktadır.

Sorunu daha somutlaştırmak için örnek vermek gerekirse, 2009 yılında açılan davayı belli bir süre takip etmiş bir avukatın 2011 yılında emekli olduğunu ya da istifa ettiğini, davanın çeşitli aşamalardan geçerek 2016 yılında karara bağlandığını ve kararda İdare lehine vekalet ücretine hükmedildiğini düşünelim. Söz konusu kararda hükmedilen vekalet ücretinin tahsil edildiği zaman, tahsil tarihinden beş yıl önce emekli olmuş ya da görevinden ayrılmış birisine vekalet ücreti ödemesi yapılması, 659 sayılı KHK'da belirtilen fiilen çalışma şartıyla çelişecektir. Ayrıca, Maliye Bakanlığınca veya diğer İdarelerce sadece Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik esas alınarak vekalet ücretinin dağıtımın yapıldığı yıl fiilen çalışmayana ödenmesi iş barışının bozulmasına sebep olabilecektir.

Danıştay İkinci Dairesi 24.09.2012 tarihli ve E.2008/7184, K.2012/5543 sayılı kararıyla, vekalet ücretinin kamu kurumunda memur statüsünde fiilen çalışanlara ödenebileceğine hükmetmiştir. Söz konusu kararda "Kamu kurumlarında Avukat olarak görev yapanlar için öngörülen limit dahilindeki vekalet ücreti 657 sayılı Yasa'nın 146. maddesi ile tanınmış bir hak olup, bu ücretin dağıtımında hak sahibi olabilmek için, anılan madde uyarınca, davayı sonuçlandırmanın yanı sıra, Avukat kadrosunda bulunma ve fiilen de Avukat olarak görev yapma şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Zira, yukarıda yer alan Yasa hükümlerinden de açıkça anlaşılacağı üzere, 657 sayılı Kanun'da yer alan haklardan, ilgili madde metninde aksi belirtilmediği müddetçe "memur" statüsünde olanlar yararlanabilecektir." gerekçesine yer verilmiştir.

Bu nedenle, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname esas alınarak avukatlık vekalet ücreti dağıtımı yapan tüm kamu kurum ve kuruluşlarının fiilen çalışma şartına dair uygulamalarını tekrar gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Konular