Yargı sistemi değişiyor mu?



İstinaf mahkemeleri 20 Temmuz'da 7 ilde faaliyete geçiyor. Sayıları önümüzdeki yıllarda 15'e çıkacak istinafların devreye girmesiyle iş yükü azalan Yargıtay ve Danıştay'ın rolü içtihat kararları vermekle sınırlı olacak. Değişim, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Türkiye Başsavcılığı'na dönüştürülmesiyle sürecek.

Türkiye'nin yargı sistemi, istinaf mahkemelerinin 20 Temmuz'da faaliyete geçmesiyle kapsamlı bir değişime uğrayacak.

Düzenlemede, istinafların tam olarak faaliyete geçene kadarki süre içinde Yargıtay ve Danıştay'ın mevcut dosyaları karara bağlamaları için iki yıllık bir geçiş süresi öngörülüyor. Yargıtay ve Danıştay Başkanlık Kurulları, süreç içinde dosyaları azalan daireleri kaldırarak, yeni düzenlemedeki daire sayısına indirmiş olacak. Böylece bugünkü çok daireli Yargıtay ve Danıştay sistemi son bulacak.

Geçiş döneminin ardından Yargıtay ve Danıştay'ın rolü içtihat kararları vermekle sınırlı olacak. İstinaf mahkemeleri ise Yargıtay ve Danıştay'ın bugünkü rolünü üstlenecek.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararıyla yedi ilde istinaflar (Bölge Adliye Mahkemeleri) kuruldu ve bu mahkemelerin başkan ve üyeleri atandı. Ankara'da 27 hukuk, 17 ceza dairesi, Antalya'da 12 hukuk, 11 ceza, Erzurum'da altı hukuk, beş ceza, Gaziantep'te 17 hukuk, 17 ceza, İstanbul'da 37 hukuk, 23 ceza, İzmir'de 17 hukuk, 18 ceza, Samsun'da yedi hukuk, altı ceza dairesi başkanları geçtiğimiz günlerde toplanarak, dairelerin hukuk ve ceza kanunlarına göre yeni iş bölümünü belirledi. HSYK da bu iş bölümünü internet sitesinden ilan etti.

12 yıl sınırlaması

İstinaf mahkemelerinin 20 Temmuz'da faaliyete geçmesiyle Yargıtay ve Danıştay'ın iş yükü önemli derecede azalacak. Adalet Bakanlığı, istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi nedeniyle iş yükü azalacak Yargıtay ve Danıştay'ın yapısında değişiklik öngören kanun çalışmasını tamamladı. Düzenlemenin hayata geçmesi halinde Yargıtay ve Danıştay üyelikleri, Anayasa Mahkemesi'ne seçilenler gibi 12 yılla sınırlanacak. Böylece yüksek yargıda süre yönünden uyum sağlanmış olacak.

'15'e çıkaracağız'

Adalet Bakanı BEKİR BOZDAĞ da Yargıtay ve Danıştay'ın daire ve üye sayısının azaltılması konusundaki kanun çalışmasıyla ilgili Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından Bursa'da düzenlenen Uluslararası Savcılık Sempozyumu'nda, şunları söylemişti:

"İnşallah 20 Temmuz 2016'da Türkiye istinaf yargılamasına fiilen geçmiş olacaktır. Şu aşamada 7 yerde istinaf mahkemesinin atamasını yaptık. Bunun sayısını 15'e çıkaracağız. İstinafın faaliyete geçmesi Yargıtay'a ve Danıştay'a giden iş yükünü de ciddi bir şekilde azalmasına yok açacaktır. Yaptığımız hesaplamalara göre ceza davalarının yüzde 91'i, hukuk davalarının yüzde 89'u, idari yargılama davalarının yüzde 80 civarı istinafta kesinleşecektir ve yaklaşık bir yıl gibi bir süre içinde çok az sayıdaki dosyalar Yargıtay'a temyizen gelecektir. Tabi bu, Yargıtay ve Danıştay'daki üye ve daire sayısını azaltmak konusunu da bizim gündemimize getirmiştir. Yargıtay ve Danıştay'daki üye ve daire sayısını azaltan kanun çalışmamızı tamamlamış durumdayız. Yargıtay ve Danıştay üyeliklerini 12 yıllık bir süreyle sınırlı hale getiriyoruz.

Şu anda 65 yaşını doldurana kadar görev yapıyorlar. Bu kanunun yasalaşması halinde Yargıtay ve Danıştay'a seçilen üyeler 12 yıl görev yapacaklar. Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilenler de Türkiye'de 12 yıl görev yapmaktadır; dolayısıyla yüksek yargıda bir uyum sağlamak maksadıyla böyle bir adım atma kararı alındı ve istinafın faaliyete geçene kadarki süre içerisinde Yargıtay ve Danıştay'ın ellerindeki dosyaları karara bağlamaları için de 2 yıllık bir geçiş süresi öngörmekteyiz. Bu 2 yıllık süre içerisinde daire sayıları mevcut haliyle devam edecek. Dosyalar azaldıkça, bittikçe, 2 yılın sonunda daire sayıları yeni kanunda belirtilen rakama gelmiş olacaktır"

Türkiye Başsavcılığı

Bozdağ, ayrıca uzunca bir süredir tamamlanamayan adli kolluk ve zaman zaman dillendirilen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Türkiye Başsavcılığı'na dönüştürülerek görev tanımlarının bu çerçevede yeniden düzenlenmesi gibi bir çalışmanın da yapılacağını açıkladı.

Bozdağ, "Şu anda kolluğumuz var ama sorumlu İçişleri Bakanlığı. Oradaki bazı kolluk görevlileri adli kolluk olarak vazife yapıyorlar ama başka ülkelerde de farklı uygulamalar var. Bu nedenle Türkiye'nin bu adli kollukla ilgili kısmı çok iyi bir şekilde masaya yatırmasında fayda var. Biz de Bakanlık olarak bu adli kolluk konusunu, geniş anlamda incelemeye aldık ve Türkiye'nin savcılıkla irtibatlı bir adli kolluk anlayışına geçmesi gerektiğine yürekten inanıyorum. Bundan önce yapılan çalışmalar var. O çalışmalar değişik saiklerle tamamlanamadı ama Türkiye'nin yeni dönemde bunu ele alması gerekiyor. Başsavcılık, Yargıtay'ın savcısı gibi değil; Türkiye'nin savcısı gibi bir sıfat olarak nitelendirilmesi, görev tanımlarının da bu çerçevede yeniden ele alınması Türkiye Başsavcılığı müessesinin hukukumuza kazandırılması gerektiğine inanıyoruz ve bu anlamda da bir çalışmayı bakanlık olarak bu çalıştayın çıktıları üzerine bina edebileceğimizi de buradan ifade etmek istiyorum."

Konular