Aday öğretmenlere UNESCO Kültürel Miras ve Kültürel Kimlik Konferansı



UNESCO Türkiye Millî Komite Başkanı Öcal Oğuz, “Aday Öğretmen Yetiştirme Süreci” kapsamında, aday öğretmenlere, UNESCO Kültürel Miras ve Kültürel Kimlik konulu bir sunum yaptı.

2016 yılı Şubat ayında atamaları yapılan 30 bin aday öğretmenin ilk altı aylık dönemde yetiştirilmeleri amacıyla hazırlanan “Aday Öğretmen Yetiştirme Süreci” kapsamında; UNESCO Türkiye Millî Komite Başkanı Öcal Oğuz, “UNESCO Kültürel Miras ve Kültürel Kimlik” konulu bir sunum yaptı.

UNESCO Kültürel Miras ve Kültürel Kimlik konferansında aday öğretmenlere UNESCO ve çalışmaları hakkında sunum yapan Öcal Oğuz, kültürel mirasın ve kültürel kimliğin aktarılmasında herkesin sorumluluğu bulunduğunu özellikle de eğitimcilerin sorumluluğunun herkesten daha fazla olduğunu anlattı. Oğuz, konuşmasının devamında şunları söyledi: "Türkiye´de son dönemde gösterdiğimiz çabalarla mirasımız 15´e çıkmış ve bu durum ülke açısından bir eksikliktir. Türkiye´nin mirasını hem koruma hem de uluslararası topluma tanıtma bakımından geç kalmış durumdayız. Her yıl bir miras ancak dünya listesine girebiliyor. Dolayısıyla 60. mirasımızı 60 yıl sonra dünya miras listesine kaydedebileceğiz."



UNESCO´nun korumak istedi kültürel unsurlar

UNESCO´nun 2003 yılında Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi hazırladığını dile getiren Oğuz, bu sözleşmeyle halk edebiyatı, masal, hikaye, fıkra, geleneksel tiyatro, müzik icra edenler ve toplumdaki evlenme, cenaze gibi uygulamaları da UNESCO´nun korumak istediğini aktardı. Somut olmayan kültürel varlıkların korunmasında öğretmenlere büyük görev ve rol düştüğünü vurgulayan Oğuz, "Somut olmayan 12 mirasımız dünya listesine girdi. 110 miras da ulusal listede var." dedi. Mirası koruma duyarlılığının çok önemli bir konumda olduğunu, eğitim kurumlarının koruma yaratmada rol oynadığını dile getiren Oğuz, "Kültürel mirasa ulusal düzeyde en üst düzey koruma şekli medya, ama medya bunu doğru şekilde yapmalı. Somut miraslarda ´Saya Gezme, Koç Katımı, Mayıs Yedisi, Çiğdem Günü´ gibi yerli kültürel miras unsurlarının unutulmaya yüz tuttu. Somut kültürel miraslarımıza sahip çıkarken Meddahlık, Karagöz, Nevruz, Aşıklık ve daha birçok somut olmayan kültürel mirasımıza da sahip çıkılmalı." diye konuştu. Oğuz, ekranlardaki dizilerde, reklamlarda ve televizyon programlarında medyanın, somut olmayan kültürel miraslar konusunda yaptığı yanlışlara da değindi.

Konular